Cardano Neyi Çözmeye Çalışıyor: Üçüncü Nesil Blokzincir Ağı

Blokzincir platformlarının 3 temel köşe taşı vardır. Bunlar; Merkeziyetsizlik, Ölçeklenebilirlik ve Sürdürülebilirlik. Bir yapı ne kadar merkezi ise mevcut teknoloji ile saniyede yapabildiği işlem hacmi (TPS) de o kadar artar. Bunu şöyle düşünebiliriz; Ahmet, Mehmet’e 5 lira yolamak istiyor. Şimdi bu işlemi sadece tek kurumun (mesela bankanın) onaylaması ile 100 farklı kurumun onaylaması arasındaki eforu ve geçecek süreyi düşünelim.

Blokzincirlerindeki amacımız kimseye bağlı kalmadan, ağa katılanlar tarafından işlemlerimizin onaylanması. Yani merkeziyetsiz bir yapı kurmak. Ancak yapımız ne kadar merkeziyetsiz olursa ölçeklenebilirliğimiz o kadar azalıyor. Günümüzde visa gibi ödeme kurumları bu işlemleri tek bir merkezden yaptığı için oldukça hızlılar.

Yine blokzincir ağlarının merkeziyetsizliği arttıkça sürdürülebilirliği sağlamak da giderek zorlaşıyor. Ağın gelişimi için yapılacak masraflar nereden nasıl karşılanacak, yönetimine kim nasıl karar verecek gibi sorular merkeziyetsizlik arttıkça daha hayati olmaya başlıyor. Bu konuda daha fazla bilgi için şu yazımıza da göz atabilirsiniz: Cardano’yu kim yönetiyor?

Birinci Nesil Blokzincir Ağları

İlk nesil blokzincir ağları (Bitcoin gibi), güvenli kripto para transferi için merkeziyetsiz yapılar kurdular. Ali Ayşe’ye, banka veya ödeme kuruluşları gibi karşılıksız güven talep eden aracılar olmadan para yollamak istiyor. Bunu bitcoin gibi merkeziyetsiz yapılarla rahatça sağlayabiliyoruz. Peki, Ali Ayşe’ye ancak belli şartlar gerçekleştiğinde, mesela Ayşe ancak x ürününü Ali’ye yolladığında paranın geçmesini isterse ne olacak?

İkinci Nesil Blokzincir Ağları

Cevap ikinci nesil blokzincir ağlarında. Blokzinciri teknolojisi olgunlaştıkça, ikinci nesil (Ethereum gibi) ağlar, kişiler arasında sadece işlem yapılmasını değil, bu işlemlerin koşul ve şartlarının da denetlenmesini ve bu koşullara göre işlemlerin yapılmasını akıllı sözleşmeler aracılığıyla mümkün kıldı.

Ancak ikinci nesil blokzincir ağları, her ne kadar devrimsel bir teknoloji getirmiş olsalar da gelecekteki kullanıcı ihtiyaçlarını gözeterek inşaa edilmediler. Yıllar geçtikçe, artan kullanıcı ve işlem taleplerine yetişemez oldular. Bu da yukarıda değindiğimiz ölçeklenebilirlik ve sürdürülebilirlik köşe taşlarının oldukça geride kalmasına yol açtı. Bugün, Ethereum’daki işlem ücretlerinin mantık sınırlarını zorlar hale gelmesinin arkasında yatan sebep de ağın mimarisinin baştan ölçeklenebilir şekilde dizayn edilmemesidir.

Son olarak, maalesef bu tür ikinci nesil ağların mimarisi kolay kolay güncelleme yapmaya da izin vermemekte. Yani sürdürülebilir değil. Örneğin Ethereum 2015’den bu yana Hisse İspat Yöntemi’ne (POS) geçmeye çalışıyor. 2015’de 6 ay içerisinde geçilebileceği düşünülen sistem -bu yazının yazıldığı tarih itibariyle eğer geçiş başarıyla tamamlanabilirse- 7 yıl sonra tamamlanmış olacak. (Hisse İspat Yöntemi (POS) ile ilgili daha fazlasını öğrenmek için buraya tıklayabilirsiniz)

Peki geçişin bu kadar uzun sürmesinin sebebi bilgisizlik mi veya tembellik mi? Hayır. Bu geçişi, havada hareket halinde olan bir yolcu uçağının motorunun, yine havada yolculara zarar vermeden değiştirilmesi gibi düşünebiliriz. İkinci nesil ağların güncellenmesinde ve günümüz ihtiyaçlarını karşılamasındaki bu zorluklar ise 3. nesil ağ olan Cardano’yu yarattı.

Üçüncü Nesil Blokzincir Ağı: Cardano

Cardano’nun kurucularından Charles Hoskinson, aynı zamanda Ethereum’un kurucularından da biriydi. Özellikle sürdürülebilirlik konusunda çıkan fikir ayrılıkları neticesinde Etherum’dan ayrıldı ve Cardano, önceki nesillerde yapılan hatalardan ders çıkararak merkeziyetsiz, ölçeklenebilir ve sürdürülebilir  bir ağ olarak bilimsel yöntemlerle tasarlandı. (Cardano’nun diğer blokzincirlerden farklı olarak nasıl geliştirildiğiyle ilgili daha fazla detaya buradaki yazımızdan ulaşabilirsiniz)

Cardano, dünyanın en merkeziyetsiz, hisse ispat yöntemiyle (POS) çalışan blokzincir ağı. Başlangıçtan bu yana modüler olarak tasarlanmış sistem mimarisi ile ise her türlü güncellemeyi kolayca yapmak mümkün.

Ölçeklenebilirlik konusunda ise tamamen kendine has bir yaklaşımı var. RINA sistemi sayesinde, Cardano ağının kullanıcı talebi arttıkça, saniyede yaptığı işlem sayısı (TPS) doğru orantılı olarak artar. Gelecekte bu sistem entegre edildikçe, saniyede 100 binlerce işlem gerçekleştirmek mümkün olacak. Büyümeyi ve gelişmeyi gerçekten merkezi olmayan bir şekilde yönlendirmek için ise Cardano, akışkan demokrasi modelini kullanarak Sürdürülebilirliği sağlıyor. 

Merkeziyetsizlik, ölçeklenebilirlik, güvenlik ve sürdürülebilirlik, blokzincirlerin en önemli konuları ve hepsi ayrı bir makaleyi hakediyor. Gelecek, bu 4 konu üzerinde şekillenecek. Siz de bu konudaki yazı ve güncellemeleri kaçırmamak için bizi sosyal ağlardan takip edebilirsiniz.

Telegram: https://t.me/CardanoTurkSPO

Twitter: https://twitter.com/CardanoTurk

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir